Welcome to my blog, hope you enjoy reading
RSS

30 Aralık 2009 Çarşamba

!!!!BAŞIMIZA DON YAĞACAK!!!!


Yılbaşında Taksime ancak kırmızı kar yağarsa çıkarım diyenler,
peki ya kırmızı don yağarsa?
Boyner Holding'in sevimli, genç, uçuk kaçık markası T-box 31 Aralık günü saat 14:00'te İstiklal caddesindeki mağazasının çatısından kırmızı yılbaşı donları dağıtacak.İstiklal caddesinde böyle ilginç bir etkinliğe katılmak cesaret istese de bayanlar; niyetiniz varsa etrafınızda kurt kesilecek olan malum yılbaşı magandalarına karşı (umarım gündüzden çıkmazlar İstiklal'e)  dikkatli olmanızı tavsiye ederim.
Marka bu etkinliğinin yanısıra bir de kırmızı don giyme yarışması düzenliyor, 31 aralık 2009'a kadar T-box'tan alınan kırmızı donu en ilginç şekilde giyip fotoğrafını don@t-box.com.tr adresine gönderenler arasından seçilecek birinci, T-box'tan 1000 TL hediye çeki kazanacak.
Ayrıca gelecek sezonun T-box modeli olma fırsatınıda yakalayacak.

VARVATOS CUTS LIKE A BUFFALO!



Converse koleksiyonundan dolayı tanıdığım Amerikalı tasarımcı John Varvatos anlaşılan '09/'10 kış koleksiyonu  için yine bir başka ünlü Amerikalı şarkıcı Jack White'ın tarzından ilham almış.
Jack White'ı bilmeyenleriniz ya da hatırlamayanlarınız  
için; --> kendisi The White Stripes'ın eski, The Dead Weather'ın yeni solistidir hatta aradan The Racounters'da çıkmıştır.Tabii bu üç grup arasından en çok duyulan The White Stipes'ı ünlü ingiliz model Kate Moss'un striptiz yaptığı klibiyle de hatırlayabiliriz.
Sonuç olarak bu ikili birbirlerini tanır mı bilemem ancak John Varvatos'un rock müziğe olan düşkünlüğü ve ikisininde Detroit'li olması bu sinerjiyi oluşturmuş olabilir.Eğer Jack White hayranı iseniz onun stilini kapmak için Varvatos bu sezon size iyi bir ipucu!
DİPNOT:Varvatos imzalı converselerden beymen blender mağazalarında bulabilirsiniz...



Le BiKeR cOuTuRe





Kısa deri ceketler, zımbalar,  fermuar detayları, spikey kemerler....
 Son dönemde etkilediğini görmediğim tek bir vitrin yok.
Hemen skinny jeanlerinizin üzerine (80'lerde kot olanıda makbuldu) deri biker ceketlerden bir tane edinin!
Eskilerini saklayanlar ise naftalin kokularından arındırıp dolaplarına tekrar asabilirler.
Hatta Ed Hardy'le tekrar aramıza girip tadı kaçana kadar kullanılan kuru kafalar bile geri döndü.Kuşkusuz daha 2 sene öncesinden Hardy tetikledi asi ruhumuzu ancak hayranı olduğum moda efendisi Alexander Mcqueen 2009/2010 kış sezonu için yine döktürmüş.Fiyatı $2735 olan kuru kafalı swarovski detaylı clutch çantaları, burnu açık zımbalı high heeled deri botları, spikey detaylı aksesuarları muhteşem!
Tabiiki Louboutin'in deri üzerine spikey detaylı ayakkabılarına ve Mawi'nin safir taşlı küpelerine de dikkat çekmeden edemedim!



29 Aralık 2009 Salı

ANNA'S FULLKORN PEPPARKAKOR



Yerken bisküvi mi püsküüüt mü bisküvit mi diye düşündürüp
uzaklara götüren İsveçli "Anna's" ın müthiş kepekli zencefilli buğday gevreğini sizlerle paylaşmak istedim.Özellikle tarçın
sevenler bu bisküviye bayılacaktır.
İkea evimizin herşeyiii'ne alışverişe gittiğimde uğramadan edemediğim, çıkıştaki ithal yiyecekler bölümünde tanıştığım bu müthiş bisküviyi mutlaka denemelisiniz.Ayrıca hem damağınıza hem gözünüze hitap edecek metal şık kutularda da satılan bu bisküvileri sevdiklerinize
hediye olarak götürebilir ya da benim gibi direkt kendinizi de ödüllendirebilirsiniz.(Dekorasyonda vintage kokan bu kutulara bayılıyorum.Odanızda toka kutusu, mutfakta kurabiye kutusu gibi kullanılabilir)
Yılbaşının yaklaştığı şu dönemde sizlerle
paylaşmaktan mutluluk duyduğum Anna's ın gingerbreadhouse'ları,
gingerbreadleri ve kurabiyeleri Avrupa'da pek bir meşhur.



Veeeee SNEAKERS











ÇoOOOk çok çok seviyorum.Spor ayakkabı koleksiyonu olan biri olarak son dönemlerdeki sneaker çeşitliliği alışverişte başımı
döndürürken artık kendi modasını yaratan bir
ürün olan sneaker bütün dünyada popüler durumda!
Bunda kuşkusuz Kanye West'in Louis Vuitton'a
Kış 2009 sezonu için özel tasarladığı ve yüzü olduğu
sneaker koleksiyonun büyük bir payı var, ancak birkaç yıl önce adidasla birlikte çalışan Missy Elliot 'respect me' koleksiyonununda hakkının yenmemesi gerekir.
Sneaker kültürünün ülkemizde de yaygınlaşmaya başladığı şu dönemde hemen birkaç çift edinmenizi ve yırtık jeanlerinizin altına geçirmenizi şiddetle tavsiye ediyorum.
Gece çıkarken Skinnylerinizle de uyum sağlayabilecek
zarif janjanlı dore modellerle de dikkatleri
ayaklarınızda toplayabilirsiniz.Eh tabii unutmayın dost başa
düşman ayağa desekte kadınları bilirsiniz =)
Ayrıca dip not olarak kumaş pantolon altına giyilen sneakerlar erkeklerde
hala artı puan, bu kombin tarih oldu demeyin...
Kanye West modelleri için İstinyepark, Nişantaşı ya da Suadiyede ki Louis Vuitton
mağazalarını ziyaret etmeniz gerekirken,
daha uygun fiyatlarda tasarım kokan
sneaker modelleri için işte size birkaç adres;
Lastik Pabuç(kuledibi/galata taksim), Neofly(asmalımescit taksim,nişantaşı)
Bilstore(nişantaşı, galata/taksim), Foot Locker(İstinyepark AVM)
Naked(İstinyepark AVM, Suadiye)



Balmain Ceketler Vatkanın Muhteşem Dönüşü


'09 yaz sezonunda en çok konuşulan, pahalılığına rağmen
herkesin kapış kapış aldığı yırtık jean pantalonları ve sivri omuzlu vatkalı ceketleri
ile Balmain’in 2010 kış koleksiyonu muhteşem..
Italyan lüks e-commerce sitesi
www.luisaviaroma.com Balmain’in 2010 kış koleksiyonunun satışlarına başladı, site Türkiye’ye de yükleme yapıyor… 2009 Yaz sezonunda bir başka online alışveriş sitesi, Net-a-Porter, 11bin dolar satış fiyatlı sivri omuzlu ceketlerin hepsini bir gün içerisinde satmış, anlayacağınız kriz Balmain'e uğramamış.Bu da moda dünyasında tasarımın ne kadar önemli bir vurgu olduğunun en büyük ispatıdır.Balmain yaz sezonuyla geçici bir rüzgar estirdi sanıyorsanız yanılıyorsunuz.'10 kış koleksiyonundaki deri ceketleri, jean pantolon ve ünlü sivri omuzlu ceketlerin kış versiyonuyla dünyayı sallamaya devam ediyor.Bu çılgınlık bir süre daha devam edecek gibi görünüyor...

9 Aralık 2009 Çarşamba

Aralık '09 Dönemi GALATAMODA Günlüğü

Gri bir Aralık gününü tazelerim ümidiyle gittiğim galatamoda için maalesef söyleyecek çok fazla güzel şey bulamıyorum.
İlk yapıldığı zamanlarda gayet ümitlendiğimiz ve
Türk tasarım dünyasında kıpırdama başladı dediğimiz galatamoda haftaları, kuşkusuz önemli adımlar attı.
Ancak katılan tasarımcıların biraz daha özen
göstermeleri gerektiğini düşünüyorum.Bir çok ismin son 3 Galatamoda'ya da aynı kolleksiyonlarla katıldıklarını görüyorum.
Böyle güzel bir organizasyonu tembellikle karalamanın bir anlamı yok çünkü takipçilerin sıkılmasına neden oluyor, organizasyonun ciddiyetini kaybettiriyorsunuz.Tabii bunun yanısıra işine saygı gösteren başarılı isimlerinde hakkını yememek lazım.
Uzun zamandr takip ettiğim Özlem Ahıakın ve Özgür Masur yine çok iyi bir koleksiyonla katılmışlardı,
Mehtap Elaidi ise hareketli koleksiyonu ile şaşırtmaya devam ediyor, gidip görmenizi şiddetle tavsie ederim,
hemen girişte bulunan Twist'in pazar tezgahını andıran özensiz çadırına ise bir anlam veremedik.
Aksesuarlarda ise aida pekin farklı bi koleksiyon sunmazken, ayşedeniz'in eğlenceli kolyeleri ve broşları güzel bolero
ceketlerini kombinliyor.Çıkmadan mutlaka neşeli
Mandalinarossa çadırınada uğrayın, özellikle de benim gibi
yağmurlu ve gri bir günde gittiyseniz cıvıl cıvıl renkli trikolarıyla içinizi mutlaka ısıtacak.Yüzünüzü çok güldürmeyecek
ama gidip görseniz sizi öldürmeyecek
Galatamoda günlerine gitmenizi tavsiye ederim =)

30 Haziran 2009 Salı

Atölye Mariposa

Cihangirin ara sokaklarında yürürken hiç beklemediğiniz bir anda sıcacık bir vitrinle karşılaşıyorsunuz.English home style'ın karşı konulamaz enerjisiyle kendinizi içerde buluyorsunuz.
İşte burası Atölye Mariposa...
İçerde başınızı döndüren vintage dokusu ve birbirinden renkli kıyafetler,şapkalar,porselen takımları,yastıklar hatta koltuklar...Herşey birbirine öyle bağlı ki bu uyum sizi cezbediyor ve sıkılmadan herşeyi tek tek inceliyorsunuz.

Bu mükemmel uyum ve buram buram kokan romantizmin düzenleyicisi Didem ARAYICI'nın bütün pozitifliği ve sıcacık gülümsemesiyle karşılaştığınızda, etrafınızı saran bu enerjinin kaynağını görüyorsunuz.Ancak işin atölye/tasarım kısmında bir isim var ki sevgili Banu ÖNEŞ; mağazanın içindeki her detayla birebir ilgileniyor; elinde o güzel kıyafetler, yastıklar ve içerde gördüğünüz değişik tasarımlar hayat buluyor.
Atölyenin en büyük özelliği, askıda aşık olduğunuz o güzel elbisenin üstünüze olmadı diye üzülmenize izin vermemesi, çünkü Banu hanım'la birlikte size ait olan ölçülerde, üstelik istediğiniz kumaşlar ve renklerde üzerinizde görmeniz mümkün!Atölye Mariposa'yı diğer butiklerden özel kılan bu iletişim zamanla bir tutkuya dönüşerek sizi mağazaya bağımlı hale getiriyor.
Bu özel tasarımlar haricinde bir de Didem hanım'ın dünyanın dört bir tarafından özenle seçerek getirdiği vintage kıyafetler var ki meraklıları için çok özel bir koleksiyon oluşturuyor.Üstelik mağazanın içinde değişik tasarımcıların takı ve aksesuar tasarımlarınıda görebiliyor ve satın alabiliyorsunuz.Bu bağımlılık sonrasında hem kendinizi hem evinizi şenlendirmek, renklendirmek kaçınılmaz hale geliyor.En yakın zamanda kendinize bu lüksü tanımanızı öneririm..


Şimşirci sok. No:11/Cihangir
Beyoğlu İSTANBUL
Tel.:0212 2490483